Konjonktivit
KONJONKTİVİT TEDAVİSİ
Göz kapaklarını göz yuvarlağına bağlayan ve göz kapaklarının arka yüzü ile göz yuvarlağının ön kısmını örten mukozadan ibaret ince zara latincede konjonktiva, bu ince zarın farklı infeksiyon, alerji vb. sebeplerden iltihaplanmasına konjonktivit adı verilmektedir. Konjonktiva, kapakların serbest kenarında deri ile birleşir.
Göz kapaklarının serbest kenarından başlayan konjonktiva, üst kapakta yukarıya ve alt kapakta aşağıya doğru uzanarak kapakların arka yüzünü örtmektedir.
Gözün beyaz kısmı olarak görünen tabakaya sklera adı verilmekte, konjonktiva tabakası sklerayı ince bir zar halinde kaplamaktadır.
Gözde oluşan kızarıkların en önemli sebeplerinden biri konjonktiva iltihaplanması yani konjonktivitir.
Konjonktivitin Sebepleri Nelerdir?
Konjonktivit genel olarak enfeksiyon ajanları olan bakteriler, virüsler yolu ile, alerji sebebi ile ya da kötü yaşam koşullarına bağlı olarak (hava kirliliği) oluşabilmektedir. Konjonktiva ince bir tabaka olması sebebi ile yukarıda sayılan sebeplerden her birinin etkisi ile kızarıklığa uğrayabilir. Genel olarak enfeksiyon kaynaklı konjonktivitlerde gözlerde kızarıklık olur ve akut (ani) bir enfeksiyon varlığı ile çapaklı akıntı oluşturabilir. Bu durumda bir göz hastalıkları ve cerrahisi uzmanının muayenesi hastalığın ilerlemesini önlemek ve tedaviye başlamak için gereklidir.
Viral konjonktivitlerin bazıları gözde belirtiye neden olurken, bazıları boğaz ve burunda da semptom vermektedirler. Virüslerin sebep olduğu konjonktivitlerde sulu akıntı daha sık görülmektedir. Bakteriyel ve Virüslerin kaynak olduğu konjonktivitler normal kişisel kullanım eşyalarımızla diğer bireylere bulaşabilmektedirler. Allerji kaynaklı konjonktivitlerde (saman nezlesi vb. durumlarda oluşan), gözde yaşarma ve kızarıklık belirtilerinin yanı sıra kaşıntı oluşmaktadır. Sigara dumanı ve hava kirliliği de konjonktivitin diğer sebepleri olarak sayılabilmektedir.
Normal koşullarda yerleşiminden dolayı yukarıda da belirtildiği üzere pek çok çevresel etmenle karşıya karşıya kalır. Vücudumuzun çeşitli mekanizmanaları konjontivayı ve göz yüzeyini korur. Gözyaşı filminde bulunan aköz bölüm, gözde varolan enfeksiyonu seyreltir (dilüe eder), gözyaşı kanallarının pompa hareketi ile gözyaşı kanallarına doğru sürekli mekanik temizleme işlemi gerçekleşir, bir yandan da gözyaşında bulunan lizozim ve antikorlar sayesinde (IgA ve IgG) mikrobiyal temizleme de sağlanmış olmaktadır.
Konjonktivitin genel belirtilerini kısaca gözden geçirecek olursak;
- Gözde yabancı cisim varlığı hissetme
- Gözde tariş oluşumu ve yanma hissi
- Göz çevresinde dolgunluk hissi
- Kaşıntı oluşumu ve fotofobi
- Enfeksiyon kaynaklı konjonktivitlerde sulu ya da çapaklı akıntı
Konjonktiviti tipleri arasında ayırt edici özelliklere bakacak olursak;
- Kaşınma belirtisi, viral, bakteriyel ve klamidyal enfeksiyonlarda minimum iken, allerjik konjonktivitte şiddetli,
- Göz yaşarması viral konjonktivitte daha sıklıkla, bakteriyel ve allerji sebepli konjonktivitte orta düzeyde
- Boğaz ağrısı ve ateş, viral ve bakteriyel konjonktivitte bazen, allerjik konjonktivitte gözlenmemektedir.
- Kaşıntı oluşumu ve fotofobi
- Enfeksiyon kaynaklı konjonktivitlerde sulu ya da çapaklı akıntı
Konjonktivit Tedavisi
Konjontivit tedavisinde farklı sebeplere bağlı olarak farklı tedavi planları göz hekimlerince belirlenmektedir. Bakteriyel enfeksiyonlara bağlı konjonktivitte topikal uygulama ani göz damlaları daha sık tercih edilmektedir. Ancak ilerlemiş bir bakteriyel konjonktivitte ise göz hekimi sistemik oral ya da parenteral bir antibiyotik kullanımı reçete edebilir. Öte yandan allerji kaynaklı bir konjonktivitte antihistaminik ya da kotikosteroid göz damlaları hekimler tarafından daha çok tercih edilmektedir.